AZ VE ÖZ
ALLAH'A İBADET ET, RAHAT ET  
  ANA SAYFA
  BAYANLAR İÇİN NAMAZ
  BİLGİ YARIŞMASI
  DİNİ KONULAR VE YAZILAR
  => ÖLÜM
  => İnternet'te İmam
  ERMENİLERİN SOYKIRIM YALANI
  ESMAÜL HÜSNA
  FOTO GALERİ-------- YENİ
  GAZİANTEP TARİHİ
  HAC VE UMRE----------yeni
  İLLER ARASI MESAFE
  İL İL TÜRKİYE
  İŞ İLANLARI
  KLİPLER----------yeni
  T V İ Z L E ----------(yeni)
  NAMAZ (VİDEO)--------YENİ
  KAMERA ŞAKALARI-------yeni
  ONLİNE KUR'AN DİNLE
  OYUNLAR
  Y E M E K T A R İ F İ-----------yeni
  KUR'AN ÖĞRENİYORUM
  SORULARLA İSLAM
  PEYGAMBERLER TARİHİ
  PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN
  ŞİİRLER
  RÜYA TABİRİ
  UYDUDAN DÜNYA GÖRÜNTÜSÜ
  OSMANLI PADİŞAHLARI
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
ÖLÜM

ÖLÜM
 Bazı insanlar ölümü, insanın yokoluşu gibi anlarlar. Oysa ölüm, sadece dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında bir geçiş, bir kapı gibidir. Kapının arkasında, yani ahiret hayatımızda, cennette veya cehennemde bir yerde olmamız da Allah'ın, dünyadaki hareketlerimizi beğenmesine veya beğenmemesine bağlıdır. Ölüm sadece bir sürenin dolmasıdır. Sınavın bittiğini belirten zilin çalması ve çıkış kapısının açılması gibi. Allah herkese dünyada ayrı bir sınav süresi vermiştir. Kiminin süresi 30 yılda, kimininki ise 100 yılda bitebilir. Nasıl sizin dünyadaki sınavınızın başlangıcı olan doğumunuza siz değil Allah karar verdiyse, sürenin bitimine de Allah karar vermiştir. Yani kaç yaşında öleceğinizi yalnızca Allah bilir. Ölümü nasıl karşılamamız gerekir? Dünyadaki sınavın bitişi demek olan ölüm, iman eden kişiler için bir sevinç vesilesidir. Süresi dolup da sınavdan çıkan ve başarılı olan bir insanın ardından üzülmek çok anlamsız olur. İşte bu şekilde ölen bir insanın ardından üzülmek de aynı şekilde, hatta daha da anlamsızdır. Ölen kişi çok yakın tanıdığımız ve çok sevdiğimiz biri olabilir. Ancak iman eden bir insan ölümün kesin bir ayrılık olmadığını, ölen kişinin sadece dünyadaki imtihanın bittiğini düşünür ve buna göre davranır. Allah'ın isteklerine göre yaşayan Müslümanları Allah'ın ahirette yeniden biraraya getireceğini ve cennetle mükafatlandıracağını bilir. Bu durumda üzülmek bir yana bu kişi için büyük bir sevinç duyar. Allah bizi dünyadan istediği an çıkartabilir yani dilediği an canımızı alabilir. İnsanın yapması gereken bu süre dolmadan önce elinden geleni yapıp Allah'ın sevgisini kazanmaya çalışmaktır. Sonuç olarak aklınızdan çıkarmamanız gereken şudur: Ölüm bir son değil, bir geçiş kapısıdır. Sonsuza kadar sürecek olan asıl hayat, ahirettedir. Bizim de her an ahiretteki bu gerçek hayatımıza hazırlık yapmamız gerekir. Hiç sınavdaki insan orada sonsuza kadar yaşayacakmış gibi bir çaba içine girer mi? Elbette hayır. Sadece soruları dikkatlice cevaplayıp sınavdan bir an önce çıkmayı düşünür. İşte dünya hayatında da insan Allah'ın kendisi için hazırladığı imtihanı en iyi şekilde bitirip Allah'ın rızasını ve cenneti kazanmayı istemelidir. Her insanın dünyadaki en önemli çabası Allah'ı sevmek ve O'nun rızasını kazanmak için çalışmak olmalıdır. Çünkü sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz Kendisine inanan kullarını sevmekte ve her an korumaktadır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: ... Doğrusu benim Rabbim, herşeyi gözetleyip-koruyandır." (Hud Suresi, 57)                            ---------------------------------------------- 
İNTERNET'TE     İMAM

Bir Cami Hocası ile İnternet Cafe Sahibi Genç Falanca Camii imami Abdullah hoca, resmi islerini yaptirmak icin nufus mudurlugune gider. Kendisinden TC kimlik numarasi istenince, en yakin internet-cafenin yolunu tutmak zorunda kalir. Cafenin kapisindan girerken levhada yazili isim "fesuphanallah'lar, estagfirullah'lar cektirir hoca efendiye, hem de ardi arkasinca: CEN.NET CAFE Cafe isleten delikanliya hacetini soyler: - Evladim T.C. kimlik numarasi istediler benden, yardimci olabilir misin? - Tabi amcacim, siz suraya oturun, su isimi hemen bitirip sizinle ilgilenirim. Abdullah hoca baslar beklemeye. Boylelikle bulundugu mekani inceleme firsati da gecer eline. Demek ki genclerin girip bir turlu cikmak bilmedikleri, internet-cafe denilen yer burasidir. Gozune takilan her detaydan rahatsiz olarak, huzursuz bakislarla etrafini suzer durur. Evin bodrumunda kurdugu fare tuzaklari gelir aklina. Kucucuk bir peynire tutsak olan fareler nasil kapandan cikamiyorlarsa, ayri telden oyunlara yakalanan genclerin de buradan cikamadiklarim dusunur. Bir "fesuphanallah" daha ceker ve: - Ahir zaman fitneleri iste canim, der kendi kendine . Hoca efendinin huzursuz oldugunu fark eden delikanli hemen bir cay soyleyince, kendisine ikram edilmesinden memnun olur Abdullah amca. En azindan bu da bir hurmet ifadesidir. "Aferin" derken icinden, hayiflanir istemeden: - Yazik oluyor bu genclere, hayatlarini heder ediyorlar. Bosa hayiflanmanin, vah vah demenin, ne kendisine ne de acidigi genclere bir faydasi olmayacagini bildigi icin, delikanliyla hasbihal etmeye karar verir: - Delikanli sana bir sey soracagim ama bilmem ne dusunursun? - Buyurun amcacigim, ne soracaktiniz? - Sen Allah'i bilir misin? Birbirine girmis, hicbir sekle benzetemedigi joleli saclari, her baktiginda bir "fesuphanallah" daha cektigi sakal sekliyle bu delikanlidan aldigi cevap, hoca efendiyi pek sasirtir.Cafeyi isleten delikanli gulumseyen gozlerle bakarak: - Kul, kendisini yoktan var edip hayat bahseden, dusunecek akil, gorecek goz veren Rabbini nasil bilmez amca? Hayretle sormaktan alamaz kendisini:- Biliyor musun? Peki neyle biliyorsun Allah'i, bana bir anlatir misin? Delikanli eliyle cafedeki bilgisayarlari gostererek cevap verir: - Bu bilgisayar ile biliyorum amcacigim. - Bunlarla mi? Delikanli pek anlayamadim. - Bu bilgisayarlarin varligi benim nazarimda Allah'in varliginin en acik delillerinden biridir. Bilgisayar kullananlar gayet iyi bilirler amca, boyle bir makine, ancak bir muhendis ve ustun bir teknoloji ile var olabilir.Ateistin en onde gidenine sorsan, bu zimbirtinin tesaduf eseri olusmayacagini, mutlaka birisi tarafindan yapilmis oldugunu soyler sana. Mesela Darwin denilen mendebur kalkip dirilse, su laptopu gostersen, desen ki:"Bu alet, su hesap makinesinin tesadufler zinciriyle evrimlesmis halidir." Darwin bile "oha lan deve" der. Abdullah Hoca delikanlinin anlattiklarindan hoslanmistir. Keyiflenir:- Bilgisayarin kendiliginden yapildigini kabul etmeyen adam, onu yapan insanin yaratilmis olduguna gelince kiviriveriyor degil mi evladim? - Bak amca, burada 20 tane bilgisayar var, bunlar bir sistemle birbirine baglanmis, hepsi bir program tarafindan idare ediliyor. Bu sistemi ben kurdum, burayi ben cekip ceviriyorum. Buradaki duzen benden sorulur; Bazen oyun oynayip, interneti kullanip para odemeden sivismaya kalkanlar oluyor. Hemen yakaliyorum keratalari. "Gel bakalim! Nereye gidiyorsunuz boyle! Buranin nimetlerinden faydalanip basibos birakilivereceginizi mi zannettiniz?" "Paramiz yok abi!" derlerse; "Yok oyle yagma!" deyip cezalandiriyorum. Internet-cafeyi temizletiyorum: paspas yapiyorlar, camlari silip tuvaleti temizlettiriyorum.Bir saat oyunun, internetin bedeli olur, bunun hesabi sorulur da, sayisiz nimetlerle dolu koca bir omrun hesabini sormazlar mi insana? Bir cafenin bile islerini duzenleyen, tertip eden biri varken, koca kainatin, kusursuz isleyen bu sisteminin bir kurucusu olmaz mi? Olmaz diyenin ahmakligini butun noterler tasdik etmez mi? - Vallahi evladim pek takdir ettim seni. Peki Allah'i nasil bilirsin, neye benzetirsin? -Ben Allah'i hicbir seye benzetmeden bilirim amca. - Bunun boyle olacagini nasil bildin evladim? Delikanli eliyle bilgisayarlari isaret etti: - Yine bunlar sag olsun. Bu bilgisayarlari yapan muhendisler baska, bilgisayarlar baskadir. Birbirlerine benzemezler. Programi yazan insan baskadir, ortaya konulan program ise bambaska. Bilgisayarda yuklenmis bilgiler vardir, fakat benim bilmem yine baskadir. Kamerasi vardir, ses duzeni vardir, ama benim gozlerim ve duyup konusmam farklidir. Abdullah amca cocugun feraset ve anlayisini cok begenmisti. Sordugu sorulara aldigi cevaplar, gayet mantikliydi ve berrak bir imana isaret ediyordu. Aslinda buradaki isi bitmis, kimlik numarasini coktan almisti; ama delikanli ile muhabbete devam etmek istedi. - Peki varligina inandigin Rabbin icin ne yapman gerektigine dair ne biliyorsun? - Ne yapmam gerektigini biliyorum amca, fakat ne kadarini yapabildigim hususunda kendimi yeterli gormuyorum. - Ne bildigini soylersen, neler yapabilecegine dair yardima olabilirim belki evladim. - Neler yapmam gerektigine dair suradan biliyorum amca: Oncelikle, Rabbim bana bir gonul vermis. Kendisini bilmeyi nasip edip muhabbetini gonlume yerlestirmis.Ben de gonlumde sadece O'na ve sevdiklerine yer vermeliyim, onun istemeyecegi seyleri gonlumden uzak tutmaliyim. Ikinci olarak bana verdigi dili razi olmayacagi sozlerden korumaliyim. Her zaman onu soylemeli, onu anlatmaliyim. Son olarak bana verdigi bu bedeni onun rizasi istikametinde kullanmali, bir gun toprak olacak vucudumu onun yolunda eskitmeliyim. Benim bildigim bundan ibaret. - Ee evladim daha ne yapacaksin, baska bir sey kalmadi ki! - Efendim yapmaliyim, etmeliyim diyorum ama, bal demekle agiz tatlanmiyor ki! Gidilecek yolu bilmek ayri, usuluyle yolda yuruyebilmek apayri bir sey. Yine bilgisayar tabirleriyle soylemek gerekirse, Seytan denilen melun HACKER, benim sistemimde ki NEFIS virusunu aktif hale getiriyor. Ustesinden gelebilene ask olsun. Etkili bir antivirus programi bulmam lazim belki de.. - Ben biliyorum, dedi Abdullah Hoca ve ekledi: NAMAZ anti-virus programlarindan birisi, hayat sistemine kuruyorsun, gunde bes kere baglanip surekli guncelliyorsun ve her gece yatmadan evvel gunluk virus taramasi yapiyorsun evladim. Yine TASAVVUF da anti-virus programlarindan bir digeri. Gonul Hard-diskine kuruyorsun ve seherlerde kalkip guncelleyerek, virus taramasi yapiyorsun evladim. Delikanli aldigi cevaptan hem sasirmis hem hoslanmis. Hoca efendiye tebessum ederek:- Amca bu programlari nereden indirebiliriz acaba? Bildigin bir site var mi? dedi. Hoca efendi ayni tebessumle cevap verdi:- Bunun korsan surumlerine cok dikkat etmek lazim evlat. Ehline muracaat ederek lisansli bir program yuklemelisin bence. - Sizde var mi oyle bir program? - Var da, ben yuklemeyi bilmiyorum, ama istersen tanidik bir programlama uzmani tavsiye edebilirim. - Cok sevinirim, diyen delikanli, Abdullah Hoca ile tekrar bulusacaklan bir gun kararlastirarak, hoca efendiyi dukkanindan ugurladi. Ve umit dolu tebessumlerle arkasindan bir muddet seyretti." ------------------------------------------------------------------------------------------------------

 
ÖNEMLİ LİNKLER  
  TC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Sonuçları
ÖSS Sonuçları
KPSS Sonuçları
KPDS Sonuçları
LES Sonuçları
TUS Sonuçları
ÜDS Sonuçları
ALS Sonuçları
DGS Sonuçları
Diğer Sınav Sonuçları
ÖSYM Sınav Takvimi
E-Devlet Linkleri:
Devletim.com
Online Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı
Üniversiteler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
Hukuk ve Adalet
Emniyet Hizmetleri
Ekonomik ve Mali İşler
İş ve Eleman Arama
Genel Devlet Kurumları
Bakanlıklar
Valilikler
Belediyeler
Kaymakamlıklar
Siyasi Partiler
Silahlı Kuvvetler
Sivil Toplum
Engelli Sayfaları
Elçilik - Konsolosluklar
Avrupa Birliği
K.K.T.C.
Turizm
Tatil ve Gezi Rehberi
Deprem Linkleri
Haber Kaynakları
 
ARKADAŞINA TAVSİYE ET  
  P align=center>http://www.hasanisiklar.tr.gg

 
NAMAZ VAKİTLERİ  
   
YEREL GAZETELER  
 

Gaziantep Gazeteleri

 
Medya player SN.Muhsin YAZICIOĞLU'nun Üşüyorum Şiiri: KOD:
Bu arkaplan müziği: KOD: Bu resmi akan Şiir mısraları ve şiir müzik: KOD:



Üşüyorum

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana
ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Muhsin YAZICIOĞLU



---------------

sitene ekle Bu bannerınla çalacak şiir müziği: KOD: Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol